Kişinin kimseye muhtaç olmadan hayatını sürdürebilmesi
ve çoluk çocuğunun nafakasını temin edebilmesi için
meşrû yoldan çalışıp helâlinden kazanması dinî bir görevdir.
Bu görevi yerine getiren kimse Allah’a ibadet etmiş
olur. Aynı şekilde yasaklara ve sınırlara uyarak haramdan
ve haksız kazançtan sakınmak da, Allah’a karşı gösterilmesi
gereken bağlılık, kulluk ve dindarlığın bir
göstergesidir.
Bu
itibarla Müslümanlara düşen görev; kulluk bilinciyle
helâl
kazanç temin etmek için gayret göstermek, ayrıca
bu
hedefine ulaşabilmek için de dua edip Yüce Allah’tan
yardım
istemektir.
Yüce
Allah, Kur’ân-ı Kerim’inde bu konuda bize şöyle
güzel
bir dua öğretiyor:
وَارْزُقْنَا وَاَنْتَ خَيْرُ الرَّازِق۪ينَ
“Verzüknâ
ve ente hayrur-râzikîn.”
“Ey
Allah’ım! Bizi rızıklandır. Sen rızıklandıranların en
hayırlısısın.”
(Mâide, 5/114)
Hz.
Ali (r.a.)’den rivayet edildiğine göre, Resûlüllah
(s.a.s.)
da kendisine şu duayı öğretti:
اَللّٰهُمَّ اكْفِن۪ي بِحَلاَلِكَ عَنْ
حَرَامِكَ وَاغْنِن۪ي بِفَضْلِكَ عَمَّنْ سِوَاكَ
Okunuşu:
“Allâhümme’kfinî bi-helâlike ‘an
harâmike,
veğninî
bi-fadlike ‘ammen sivâke.”
Anlamı:
“Allah’ım!
Bana helâl rızık nasib ederek haramlardan
koru!
Lütfunla beni senden başkasına muhtaç etme!”
(Tirmizî, De’avât, 110)
0 yorum:
Yorum Gönder