30 Ekim 2012 Salı

UYKUDA KORKUP KÖTÜ RÜYA GÖRENLER İÇİN DUALAR


İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Her kim uykuda korkuyorsa, uyumadan önce on defa şunu söylesin:

لااِلهَ اِلاّ اللهُ وَحدَهُ لاشَریکَ لَهُ یُحیی وَیُمیتُ وَیُمیتُ وَیُحیی وَهُوَ حَیُّ لا یَمُوتُ.

“La ilahe illallahu vehdehu la şerike leh. Yuhyi ve yumitu ve yumitu ve yuhyi ve huve heyyu la yemut.” Daha sonra Hz. Fatıma’nın (s.a) tesbihini çeksin.”

Tıb-ul Eimme kitabında bunlara ilave olarak “Ayet-el Kursi” ve “Gul huvallah” suresini de okumalıdır diye beyan edilmiştir.

Hz. Emir-ul Mumininden (a.s) şöyle nakledilmiştir: “Uykuda korktuğunda veya bir ağrıdan dolayı uykusuzluk ona musallat olduğunda, şu ayeti okusun:
فَضَرَبنا عَلی اَذانِهم فی الکَهفِ سِنینَ عَدَداً ثُمَّ بَعَثناهُم لِنَعلَمَ اَیُ الحِزبَینِ اَحصی لِما لَبِثُوا اَمَداً.

“Fezerebna ela azanihim fil kehfi sinine e’deden summe be’esnahum lineleme eyul hizbeyni ehsa limalebisu emeden.” Ve eğer bir çocuk fazla ağlıyorsa, bu ayeti ona okusunlar.”

Sahih bir hadiste İmam Muhammed Bakır (a.s) şöyle buyurmuştur: “Her kim uykuda korkarsa, uyumadan önce “Nas, Felak ve Ayet-el Kursi” yi okusun.”
Başka bir rivayette şöyle nakledilmiştir: “Korkuya karşı gece on defa bu duayı okusun:
اَعوُذُ بِکَلِماتِ اللهِ مِن غَضَبِهِ وَمن عِقابِهِ وَمن شَرِّ عِبادِهِ وَمن هَمَزاتِ الشَّیاطینَ وَاَن یَحضُرونَ

“Euzu bikelimatillahi min ğezebihi ve min igabihi ve min şerri ibadihi ve min hemezat-iş şeyatine ve en yehzurun.” Sonra Ayet-el Kursi’yi okusun ve ardından şunu okusun:

اِذ یُغَشّیکُمُ النّعاسُ اَمَنَۀً مِنهُ وَجَعَلنا نَومَکُم سُباتاً.

“İz yuğeşşikum-un nuasu emeneten minhu ve ce’elna nevmekum subaten.”

Sahih bir hadiste İmam Cafer Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: “Her kim (uykudayken) muhtelim olmaktan korkarsa, yatağa girdiğinde şu duayı okusun:

اَلّلهُمَّ اِنّی اَعُوذُبِکَ مِنَ الاِحتِلامِ وَمِن سُوءِ الاَحلامِ وَمِن أن یَتَلاعَبَ بِیَ الشَّیطانُ فی الیَقظَۀِ وَالمَنامِ.

“Allahumme inni euzu bike min-el ihtilami ve min su-il ehlami ve min en yetelaebe biy-eş şeytanu fil yegzeti vel menami.”




ESMA-ÜL HÜSNA İLE TEDAVİ

Allahın yarattığı her şeyin bir nedeni olduğu düşünüldüğünde, dualarla tedavinin mümkün olduğuna da inancımız sonsuzdur. Bizler biliyoruz ki Allah ''ol'' dediğinde olmayacak hiçbirşey yoktur. Bu konuda araştırmalar yapan Dr. İbrahim Kerim yazısında Esma-ül Hüsna ile tedavi yollarını şöyle anlatıyor. '' Ağrıyan yere elini koyarak Esma-ül Hüsna’yı okumaya devam etmek… Esmaül Hüsna için “bedeni ve zihni, öfke, nefret, eleştiri, hüzün, pişmanlık, kıskançlık, korku ve günah duygusundan meydana gelen zehirleri temizleyen en etkili güçtür. Hastalık genelde bedenin herhangi bir yerinde enerjinin işlevini yapmaması sonucunda oluşur. Öfkelendiğimizde, bedenimizde öldürücü bir zehir meydana gelir. Eğer bu zehir nötralize edilmezse bazen uzun vadede ölümle sonuçlanır.İşte bu zehrin de en büyük panzehiri Esmaül Hüsna’dır. ''

Bazı rahatsızlıklar ve ona şifa verecek Esma-Ül Hüsnalar şöyledir;

Kulak için: EsSemi
Omurga için: El Cabbar
Saç için: El Bedi’
Adaleler için: El Kavi
Kalp Kasları için: ErRezzak
Atardamarlar için: El Cabbar
Kanser için: Celle Celaluhu
Burun için: Latif- Ğani- Rahim
Bacak için: ErRafi’
Göz – damarları için:El Muteal
Kolon için: ErRauf
Karaciğer için: En Nafi’
Prostat için: ErReşid
Yağ keseleri için: En Nafi’
İdrar kesesi için: El Hadi
Akciğerler için: ErRazık
Kemikler için:En Nafi
Dizler için: ErRauf
Saç Kepeği için: Celle Celaluhu
Kalp için: En Nur
Kalp Damarı için: El Vahhab
Sinirler için: El Muğni
Migren için: El Ğani
Guatr için. El Cabbar
Göz için: EnNur-Basir-Vahhab
Mide için: ErRezzak
Böbrek için: El Hayy
Bağırsaklar için: EsSabur
Pankreas-Şeker hastalığı için: El Bari
Rahim için: El Halik
Romatizma için: El Muheymin
Ğudde teymusiyye için: El Kavi
Göz Siniri için: EzZahir
Tansiyon için: El Hafid

Yazar kitabında, “çeşitli ihtiyaçların giderilmesi için şu zikir tekniklerini deneyebilirsiniz” diyerek tavsiyesinde de bulunuyor:
 
Sağlıklı bir ömür için El- Vasi
İyi bir idareci olmak için El-Vali
Yeni bir iş kurmak için El-Hakim
Küsleri barıştırmak için El- Cami
Bolluk ve bereket için El- Hamid
Bedenen güçlü olmak için El- Kaviy
Sevmek ve sevilmek için El- Vedud
Daima yükselmek için El- Mukkadim
Birinin elinizden tutması için El-Veli
Her meselenin çözümü için Ez- Zahir
Birilerine iyilik yapmak için El- Latif
İlim ve irfanınızın artması için EL-Alim
Cesur ve atılgan olmak için El –Kahhar
Alacaklarınızı tahsil etmek için El-Bais
Hafızanızın kuvvetlenmesi için El- Habir
İzzet ve şerefinizin artması için El- Mecid
Ağır hastalıklardan korunmak içi El-Mümin
İkna kabiliyetinizin yükselmesi için El- Azim
Kaybettiğiniz bir şeyi bulmak için El- Vacid
Üzüntü ve sıkıntıdan kurtulmak için El Halik
Yaşamda neşeli ve enerjik olmak için El-Hayy
İşlerinizde daha başarılı olmak için El- Muhyi
Kötü alışkanlıklardan kurtulma için Er- Reşit
Kötü birinin uzaklaştırılması için El- Muahhir
Zekanızın daha kuvvetli olması için El- Muhsi
Herhangi bir hedefe ulaşmak için El- Musavvir
Eşinizle aranızın daha iyi olması için El- Muksit
Hatırı sayılır insanların sizi sevmesi için El- Vali
Şansınızın ve talihinizin açılması için Eş- Şekkkur
Elinizdeki fırsatları değerlendirmek için El- Muid
Elinizdeki bir şeyi muhafaza etmek için Er-Rakib
İhtiyacınız olan bir şeyi elde etmek için El- Mukit
İnsanlardan hürmet ve saygı görmek için El- Kebir
Sizde eksik olan bir şeyi tamamlamak için El- Mukit
Arzu ve isteklerinizin kabul olunması için El- Mucib
İşinizde yükselmek ve kariyer yapmak için Er- Rafi
Çocuklarınızın size daha itaatkar olması için El- Hadi
Maddi ve manevi anlamda güçlü olmak için El- Metin
Sizde eksik olan bir şeyin tamamlanması için El- Cebbar
Şefkatli ve merhametli olmak için ER-Rahim, Er-Rahman
Aranız açık bir arkadaşınızla barışmak için Celle Celelahü
İnsanlar arasında başı dik ve alnı açık gezmek için El- Hasib
Size zarar verecek kişilerin sizden uzaklaşması için Ed- Darr
Başkalarını duygu ve düşüncelerini anlamak için El Müheymin
Birinin gücü ve varlığı karşısında zayıf kalmamak için El-Müzill
Başladığınız bir işi başarıyla sonuna kadar götürmek için El-Vekil
Zihinsel,ruhsal ve bedensel olarak organize olmak için El-Kayyum
Herhangi bir konuda haklı olduğunuzu ispatlamak için El- Hakem
Birine yaptırmak istediğiniz işinizin kolaylıkla olması için El-Rezzak
Maddi ve manevi anlamda sıkıntıya düşmemek için El-Muğni, En-Nafi
Olmadık yerden başınıza felaketlerin gelmemesi için El -Mani, Es-Selam


5 Mart 2012 Pazartesi

SAĞLIK VE AFİYET DUASI

Ruh ve beden sağlığı başlı başına birer nimettir. Yüce
Allah’ın verdiği bu nimetlerin kıymetini bilmek, onları
maddî ve manevî tehlikelerden, zarar verici şeylerden ve günahlardan
korumak her bir mü’minin görevidir. Dua da ruh
ve beden sağlığının korunmasında en önemli manevi unsurlardan
biridir.
* Abdullah İbni Ömer (r.a.) diyor ki; Resûlullah
(s.a.s.)’ın dualarından biri şu idi:

اَللّٰهُمَّ إِنّ۪ى أَعُوذُ بِكَ مِنْ زَوَالِ نِعْمَتِكَ وَتَحَوُّلِ عَافِيَتِكَ وَفُجَاءَةِ
نِقْمَتِكَ وَجَمِيعِ سَخَطِكَ

Okunuşu: “Allâhümme innî e’ûzü bike min zevâli
ni’metike ve tehavvüli ‘âfiyetike ve fücâeti nıkmetike ve
cemî’ı sahatike.”
Anlamı: “Allah’ım! Verdiğin nimetin yok olup gitmesinden,
lütfettiğin âfiyetin bozulmasından, ansızın vereceğin
cezâdan ve senin gazabını üzerime çekecek her şeyden sana
sığınırım.” (Müslim, Zikir, 96; Ebû Davud, Salat, 367)

Peygamberimiz (s.a.s.); sahabeden Enes bin Malik’e,
herhangi bir yeri ağrıdığı zaman, şikayet ettiği yerin üzerine
elini koyup besmele ile şöyle dua etmesini tavsiye etmiştir:

بِاسْمِ الِّٰهل اَعُوذُ بِعِزَّةِ الِّٰهل وَ قُدْرَتِهِ مِنْ شَرِّ مَا اَجِدُ مِنْ وَجَعِي هٰذَا

Okunuşu: “Bismillahi, e’ûzü bi-‘ızzetillâhi ve kurdatihî
min şerri mâ ecidü min vece’î hâzâ.”
Anlamı: ‘Allah’ın adı ile, şu çektiğim acının şerrinden
Allah’ın gücü ve kudretine sığınırım’ de.
Sonra elini kaldır, sonra bu duayı üç beş defa tekrar et.
(Ebû Ya’lâ, Zikir ve Dua, No: 1126)

HELÂL RIZIK - KAZANÇ DUASI


Kişinin kimseye muhtaç olmadan hayatını sürdürebilmesi
ve çoluk çocuğunun nafakasını temin edebilmesi için
meşrû yoldan çalışıp helâlinden kazanması dinî bir görevdir.
Bu görevi yerine getiren kimse Allah’a ibadet etmiş
olur. Aynı şekilde yasaklara ve sınırlara uyarak haramdan
ve haksız kazançtan sakınmak da, Allah’a karşı gösterilmesi
gereken bağlılık, kulluk ve dindarlığın bir göstergesidir.

Bu itibarla Müslümanlara düşen görev; kulluk bilinciyle
helâl kazanç temin etmek için gayret göstermek, ayrıca
bu hedefine ulaşabilmek için de dua edip Yüce Allah’tan
yardım istemektir.
Yüce Allah, Kur’ân-ı Kerim’inde bu konuda bize şöyle
güzel bir dua öğretiyor:

وَارْزُقْنَا وَاَنْتَ خَيْرُ الرَّازِق۪ينَ

“Verzüknâ ve ente hayrur-râzikîn.”
Ey Allah’ım! Bizi rızıklandır. Sen rızıklandıranların en
hayırlısısın.(Mâide, 5/114)

Hz. Ali (r.a.)’den rivayet edildiğine göre, Resûlüllah
(s.a.s.) da kendisine şu duayı öğretti:

اَللّٰهُمَّ اكْفِن۪ي بِحَلاَلِكَ عَنْ حَرَامِكَ وَاغْنِن۪ي بِفَضْلِكَ عَمَّنْ سِوَاكَ

Okunuşu: “Allâhümme’kfinî bi-helâlike ‘an harâmike,
veğninî bi-fadlike ‘ammen sivâke.”
Anlamı: “Allah’ım! Bana helâl rızık nasib ederek haramlardan
koru! Lütfunla beni senden başkasına muhtaç etme!”
(Tirmizî, De’avât, 110)

DUANIN USUL VE ADABI


Dua her zaman ve mekânda; her hâl ve şartta söz gelimi;
Yürürken, otururken ve yatarken yapılabilir. (Yûnus, 10/12).
Nitekim bir ayette şöyle buyrulmuştur:

اَلَّذِينَ يَذْكُرُونَ الٰهّلَ قِيَامًا وَقُعُودًا وَعَلَى جُنُوبِهِمْ وَيَتَفَكَّرُونَ فِي خَلْقِ
السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضِ رَبَّنَا مَا خَلَقْتَ هٰذَا بَاطِلًا سُبْحَانَكَ فَقِنَا عَذَابَ
النَّارِ

Onlar ayaktayken, otururken ve yanları üzerine yatarken
Allah’ı anarlar. Göklerin ve yerin yaratılışı üzerinde düşünürler.
‘Rabbimiz! Bunu boş yere yaratmadın, Seni eksikliklerden uzak tutarız. Bizi ateş azabından koru’ derler.” (Âl-i İmrân, 3/191)

Usul ve adabına uygun bir dua; sadece dil ve dudaklarla
yapılmaktan ibaret olmamalı, kalp ve rûh da duaya
katılmalıdır. Eller, dil ve gönül hep birlikte Allah’a yönelmelidir.
Dua esnasında korku ve ümit birlikte bulunmalı,
candan ve yalvararak, ihlâs ve samimiyetle istenmelidir.
Dua gönülden, gizlice ve alçak sesle, günahlara pişmanlık
duyularak, kıbleye yönelerek ve Allah’ın adıyla başlanarak
yapılmalı, dua esnasında dinî şuur yoğunlaştırılmalı,
kabulü için acele edilmemelidir. Duanın kabul edileceğine
inanılarak ısrarla duaya devam edilmelidir. Ayrıca isteğini
Allah’a arz etmeden önce Allah’a hamd-ü senâ, Peygamberimize
de salât-ü selâm getirmelidir. Abdest alınmalı (Tirmizî, De’avât, 125), mümkünse kıbleye dönülmeli, dua cümleleri üç defa tekrar edilmelidir.

2 Mart 2012 Cuma

MAUN SURESİ VE ANLAMI


OKUNUŞU: Era'eytellezî yükezzibü biddîn. Fezâlikellezî, yedu'ulyetîm. Ve lâ yehüddü alâ ta'âmilmiskîn. Feveylün lilmüsallîn. Ellezîne hüm an salâtihim sâhûn. Ellezîne hüm yürâûne. Ve yemne'ûnelmâ'ûn.

ANLAMI: (Ey Muhammed) Dini yalan sayanı gördün mü? Öksüzü kakıştıran, yoksulu doyurmaya yanaşmayan kimse işte odur. Vay o namaz kılanların haline ki: Onlar kıldıkları namazdan gâfildirler. Onlar namazlarıyla gösteriş yaparlar. Ufacık bir yardıma bile engel olurlar.

MAUN SURESİ HAKKINDA;
          
Kur'ân-ı Kerîm'in yüz yedinci sûresidir. Genel kabule göre Mekke devrinin ilk yıllarında inmiştir. Adını son âyetindeki "mâûn" kelimesinden alır. Bu kelime "zekât; komşular arasında sıkça ödünç alınıp verilen çeşitli ev eşyası" anlamlarına gelmektedir.
Kısa bir sûre olmasına rağmen Mâûn sûresinde inkarcıların, din konusunda samimiyetsiz ve iki yüzlü insanların ahlâkî ve içtimaî kötülüklerini tanıtmak suretiyle Önemli mesajlar verilmiştir.

Sûre, içeriğinin önemine muhatapların dikkatini çekmek maksadıyla, "Dini yalanlayanı gördün mü?" şeklindeki soru ifadesiyle başlamaktadır. Bu âyetin, Mekke müşriklerinden olan ve kıyameti inkâr eden As b. Vâil hakkında nazil olduğu rivayet edilmektedir. Daha sonra, dini asılsız saymanın insanın ahlâkında meydana getirdiği olumsuz etkilere yetimlere karşı şefkatsiz davranıp onları hor görme örneğiyle vurgu yapılır. Kur'ân-ı Kerîm'in başka âyetlerinde de yetimlerin mallarının ve haklarının korunup gözetilmesine dikkat çekilmektedir. Ardından gelen âyette kınayıcı bir üslûpla yoksulların yiyeceklerini ken­dileri sağlamadıkları gibi başkalarını da buna özendirmekten uzak duranlara işa­ret edilir. Âyette "yoksulları doyurmak" yerine "yoksulun yiyeceği" denilmek suretiyle varlıklı olanların malında yoksulların haklarının bulunduğu belirtilmektedir. Nitekim bu husus, "Onların mallarında isteyenin ve yoksulun hakkı vardır" mealindeki âyette de ifade edilmektedir.

Sûrenin son dört âyetinde ibadetlerine riya karıştıranlar, iyiliğe engel olanlar veya yoksullardan ihtiyaç duydukları şeyleri esirgeyenler kınanmıştır. İbn Abbas'tan nakledilen bir rivayete göre 5. âyette, yalnız kaldıklarında namazı terkedip başkalarıyla birlikte iken namaz kılan münafıklar kastedilmiştir. Bu âyette namazı ciddiye almayan, eğlence kabilinden namaz kılan kimselere dikkat çekildiği şeklinde de yorumlar mevcuttur. 

Son âyette dini asılsız sayanların "Maun"a da engel oldukları belirtilmiştir. Mâûn kelimesinin sözlük anlamından hareketle bu âyette, âhireti inkâr eden kimselerin başkalarına küçük fedakârlıklarda dahi bulunmayacak kadar bencil bir karakterde oldukları vurgulanmaktadır. Sûrenin en önemli mesajı, Allah'a gönülden ibadet etmekle toplumsal hayatta yardımlaşma, şefkat ve merhametin dindarlık bakımından bir­birinden ayrılamayacağı hususudur.

15 Şubat 2012 Çarşamba

HER HASTALIĞIN MANEVİ İLACI

Resulü Ekrem (s.a.v.)’ in şöyle buyurduğu rivayet edilir:


‘’ Cebrail Aleyhisselam bana öyle bir ilaç öğretti ki, o varken ne başka bir ilaca muhtaç olurum, ne de doktora ‘’


Ebu Bekir, Ömer, Osman ve Ali
‘’ O ilaç nedir ey Allah’ ın Rasulü? Bizim ona ihtiyacımız vardır. ‘’ dediler.


‘’ Yağmur suyundan bir miktar su alınır. Üzerine Fatiha Suresi, İhlas Suresi, Felak Suresi, Nas Suresi ve Ayet’ el-Kürsi her biri yetmiş kere olmak üzere okunup, akşam sabah yedi gün o sudan içilirse, beni hak peygamber olarak gönderen Allah’ a yemin ederim, bana Cebrail dedi ki:


‘’ Bu sudan kim içerse, Allahü Teala onun vücudundan her türlü hastalığı giderir. Onu bütün hastalık ve sancılarından kurtarır. Kim o sudan karısına içirip onunla cima ederse Allah’ ın izniyle hamile kalır. Göz ağrısını, sihri giderir. Balgamı keser, göğüs ve diş ağrılarını ve çok yemek yemekten meydana gelen ağırlığı, susuzluğu, idrar tutukluğunu giderir. O kimse kan aldırmaya muhtaç olmaz. Bunun faydaları saymakla bitmez. ‘’
( Alıntıdır )
43 Things Tags: ,,, Technorati Tags: ,,,

13 Şubat 2012 Pazartesi

DUANIN GERİ ÇEVRİLMEDİĞİ YER VE ZAMANLAR

* Ezanla kamet arasında yapılan dualar
* Harp meydanında yapılan dualar
* Gece yarısından sonra yapıla dualar
* Yağmur yağarken yapılan dualar
* Kabe-i Muazzama görüldüğü zaman yapılan dualar
* Rüzgar eserken yapılan dualar
* Zeval vaktinde yapılan dualar
* Arefe günü yapılan dualar
* Recep ayının ilk gecesi yapılan dualar
* Şaban ayının onbeşinci gecesi yapılan dualar
* Cuma gecesi yapılan dualar
* Bayram gecelerinde yapılan dualar
* Ramazan ayında yapılan dualar
* Kur’ an-ı Kerim hatmedildiği zaman yapılan dualar
* Farz namazlarından sonra yapılan dualar
* İnsanların gaflet içinde bulunduğu sırada müminin duası
* Allah Teala’ dan başka kimsenin bulunmadığı ıssız yerlerde yapılan dualar
* Bütün arkadaşları kaçtığı halde düşmanın karşısında yalnız kalan kimsenin yaptığı dualar
* Allah korkusundan vücudun titrediği ve gözlerin yaşardığı zaman yapılan dualar
* Berat ve kandil gecelerinde yapılan dualar
* Seher vaktinde yapılan dualar
* Arafat’ ta yapılan dualar
* Müzdelife’ de yapılan dualar
* Mültezime ve Hacerül Esved’ de yapılan dualar
* Zemzem suyu içilirken yapılan dualar
Technorati Tags: ,, LiveJournal Tags: ,, 43 Things Tags: ,, BuzzNet Tags: ,,

12 Şubat 2012 Pazar

GUSÜL ABDESTİ NASIL ALINIR

Gusül, Allah'u Teâlâ'nın müslümanlar için emrettiği en önemli maddî-manevî temizlik biçimidir. Cenâb-ı Hak, "Eğer cünüb iseniz yıkanıp temizlenin" buyurmaktadır.Gusül, tepeden tırnağa kadar vücudun her tarafını hiçbir yer kuru kalmayacak şekilde yıkamaktır. Namaz için alınan abdest "küçük abdest" kabul edilerek, gusle "büyük abdest" veya "boy abdesti" adı  verilmektedir.
Guslün daha çok manevî bir temizleme aracı olduğu unutulmamalıdır. Çünkü vücudumuzun herhangi bir yerinde görünür bir pislik veya kir-pas olmasa bile cünüb olan kimsenin ibadetlerini yerine getirebilmesi için mutlaka gusletmesi gerekir. Ayrıca gerekli şartları  yerine getirilmeyen yıkanma, ne kadar itinalı yapılırsa yapılsın guslün yerine geçmez ve bununla cünüblükten kurtulmak mümkün olmaz. Cünüb olan kimse ilk fırsatta gusletmeye çalışmalıdır. Bu durumda ancak, içinde bulunduğu namaz vaktinin çıkmasına kadar müsaade vardır; daha fazla geciktirilmesi günâh kazanmasına sebep olur.


Gusül Ne Zaman Farzdır?
Erginlik çağına gelmiş her müslüman erkeğin ve kadının şu durumlarda boy abdesti alması farzdır.
1) Cünüplük; yani cinsî münasebet, ihtilam ve ne şekilde olursa olsun meninin (sperm) şehvetle vücut dışına çıkması.
2) Kadının âdet görmesi ve lohusalık hâlinin sona ermesi.

 
Guslün Farzları Nelerdir?
I) Ağza su alıp boğaza kadar çalkalamak.
2) Buruna su çekmek ve yıkamak.
3) Tepeden tırnağa bütün  vücudu yıkamak.

 
Gusüle Nasıl Niyet Edilir?
Gusülde niyet Şafii’de farz, Hanefi’de ise sünnettir. Niyet, kalpten geçen mana demektir. Bu itibarla, yıkanırken, “cünüplükten temizlenmeye niyet ettim” diye kalbinden geçirmesi dahi niyettir. Mutlaka diliyle de söylemesi gerekmez. Bu yüzden, denizin kenarından geçen kimse kaza ile suya düşse de bedeninin tümü ıslansa gusül yapmış kabul edilir. Niyet etmemiş olması gusle engel teşkil etmez. Yeter ki, bedeninde kuru yer kalmamış olsun. Yine de “niyet ettim cünüplükten temizlenmeye” demek şüpheden kurtulmaya sebeptir.
 
Gusül Abdesti Nasıl Alınır

- Gusletmek isteyen kimse önce besmele çekerek gusle niyet eder.
- Ellerini bileklerine kadar yıkar ve üzerinde yapışıp kurumuş bir şey varsa onları temizler.
- Sonra herhangi bir pislik olmasa bile avret yerlerini  ve uyluklarını yıkar.
- Sonra sağ avucu ile ağzına bolca su alarak iyice çalkalar; bunu üç defa tekrar eder; oruçlu değilse suyun boğazına ulaşmasını sağlar.
- Sonra yine sağ eli ile burnuna üç defa su çekerek iyice temizler.
- Bundan sonra namaz abdesti gibi bir abdest alır.
- Şayet yıkandığı yere su toplanıyorsa, ayaklan, abdest alırken değil gusülden çıkarken yıkar.
- Abdest aldıktan sonra, önce başına, sonra sırayla sağ ve sol omuzlarına üçer defa su döker.
- Her defasında vücudun her tarafını iyice oğuşturur. Hiçbir yerinin kuru kalmaması için dikkat eder. Bunun için saçlarının, sakallarının diplerine, küpe delikleri, oyluklar ve kaş diplerinin ıslanmasına, göbeğinin içine suyun ulaşmasını sağlar.
- Eğer vücudunun bir yerinde, herhangi bir yaradan dolayı ilaç veya sargı varsa ve fazla su bunlara  zarar verecekse, bunların üzerinden suyu hafifçe geçirmekle yetinir; bu da zarar verirse sadece eliyle üzerini mesheder.
 
Guslü Gerektirmeyen Haller
Henüz şehvet duygusu oluşmamış ve bulûğa ermemiş çocuğun cinsî yakınlaşmada bulunması. Tenâsül uzvundan şehvetle açık bir sıvı hâlinde meni akması. Cinsî bir şehvet duyulmasına rağmen meninin dışarıya çıkmaması. Şehvetten, başka bir şeyden (hastalık, heyecan vs.) dolayı meninin akması, kızın bekâretini gidermeyen cinsî bir yakınlaşma (çünkü kızlık zarı haşefenin sünnet yerine kadar girişini engeller). Bu gibi durumlarda gusül farz değildir.


Gusletmeleri Farz Olanların, Gusülsüz Olarak Yapmaları Caiz Olan Hususlar
Zikretmek; tesbih etmek; salât ve selâm getirmek Kur'an ayetlerini kelime kelime öğretmek Dua maksadıyla Kur'an'dan ayetler okumak Kelime-i şehâdet getirmek Kur'an'a bakmak Bitişik olmayan bir kap içerisinde bulunan mushafa dokunmak Uyumak (Cünübün abdest aldıktan sonra uyuması daha iyidir). Cünüp iken yemek yeneceği veya içileceği zaman elleri yıkamak ve ağzı çalkalamak gerekir. Bunların yanısıra, Ramazan'da cünüp olarak sabahlayan kimse veya gündüz uyuyarak ihtilam olan kimsenin orucu bozulmaz.
Flickr Tags: ,,,,, Technorati Tags: ,,,,, LiveJournal Tags: ,,,,





11 Şubat 2012 Cumartesi

ABDEST NASIL ALINIR


Abdest alırken niyet etmek
Abdest alırken ilk önce ‘ Niyet ettim ALLAH rızası için Abdest almaya ‘ denilerek niyet etmek gerekir.
1. Elleri 3 kez yıkamak
Eller en az 3 kez yıkanmalıdır.Elleri 1 kez yıkamak farzdır fakat üç kez yıkanması gerekir.Eğer su yetmeyecek kadar ise 1 kez yıkanabilir.Eller yıkanırken parmakta yüzükler varsa çıkarılmalıdır.Bunun sebebi, eğer yüzük takılı ise abdest suyu deriye gitmeyebilir.
2. Ağza 3 kez su vermek
Dolu dolu ağza 3 kez su verilip, yıkanmalıdır.Eğer ay ramazan ayı ise ağzımıza verdiğimiz suyu, hemen ağzımızın ucu ile alıp boşaltırız.Bunun sebebi, oruçlu olmamızdandır.Ağza su verilirken, sağ elin baş parmağı ile ağzın sağ tarafını, şahadet parmağı ile de sol tarafı mesh edilmelidir.
3. Burna 3 kez su vermek
Burna 3 kez sağ el ile su verilir, sol el ile de her su verildikçe sümkürmek gerekir.Dolayısı ile burun temizlenmiş olur.
4. Yüzü 3 kez yıkamak
Yüzü, tüy bitiminden, kulak yumuşağından ve çene altından itibaren 3 kez yıkamak gerekir.
5. Kolları 3 kez yıkamak
İlk başta sağ kol, sonra ise sol kol 3 kez yıkanır.Yıkama işlemi, avuca alınan su, kol ile dirsek bölümü arasında dökülerek tamamlanır.
6. Başı Mesh etmek
Kitaplar, Avuca alınan su ile başın dörtte biri mesh edilir der.Tekrar, şahadet parmakları veyahut küçük parmaklarla, kulaklar mesh edilir. Baş parmaklar ile de kulağın arka kısımı mesh edilir.
İki elin arka tarafları ıslatılıp, ense mesh edilir ve başı mesh etme işlemi biter.
7. Ayakları 3 kez yıkamak
Ayaklar topuklar, parmak araları ve dirseklere kadar 3 kez yıkanır.Yıkama işlemi sağ ile başlar, sol ile son bulur.

Technorati Tags: ,, Flickr Tags: ,, 43 Things Tags: ,,